Sürdürülebilirlik stratejisini iş stratejisine entegre ederek ekonomik kıymetlerin yanı sıra, toplumsal ve çevresel kıymetler üretmeyi hedefleyen bir marka olma yolunda ilerleyen Sapro, etraf dostu eserler ile hem sürdürülebilirliğe katkıda bulunmayı hem de tüketicilerin kullanım konforunu arttırmayı sürdürüyor.
Ürün içeriklerinin Avrupa Birliği standartları doğrultusunda %100 vegan ve %100 geri dönüştürülebilir ambalaj seçenekleri ile tasarlandığının altını çizen Sapro Paklık Eserleri Genel Müdürü Murat Gönül, son devirde vegan eserlere olan talep konusunda da açıklamalarda bulundu.
Dünyanın en değerli gündem bahislerinden biri olan iklim krizi ve iklim krizi ile gayret, kozmetik dünyasını da etkiledi. Eser içerikleri konusunda çok daha hassas davranan şuurlu tüketiciler, hayvan hakları ve özgürlüğü açısından da vegan eserlere yönelmiş durumda.
“Satın aldığımız kozmetik eserlerin vegan olması, hem ferdî sıhhatimiz hem hayvanların ömrü hem de etrafımız açısından son derece önemlidir” diyen Sapro Paklık Eserleri Genel Müdürü Murat Gönül, “Bir içeriğin vegan olması; hayvansal ya da hayvanlardan dolaylı yoldan elde edilen hiçbir içeriğin eser içeriğindeki formülde bulundurulmaması ve eserin hayvanlar üzerinde test edilmemesi manasına geliyor” açıklamasında bulundu
2021’de 15,87 milyar dolar büyüklüğe ulaştı
Vegan eserlerin, etraf dostu özellikleri sayesinde birçok kişi tarafından tercih edildiğini belirten Gönül, kelamlarına şöyle devam etti: “Yapılan araştırmalara nazaran, 2021’de 15,87 milyar dolar büyüklüğe ulaşan global vegan kozmetik pazarının 2028’e kadar 24,79 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Tüketicilerin şuurlu alışveriş modelini benimsemesiyle birlikte, vegan kozmetik pazarının her yıl ortalama yüzde 6,57 büyüyeceği öngörülürken, ülkemizdeki geniş bir tüketici topluluğu da sürdürülebilir ve vegan eserlerin arayışına giriyor.”
%100 vegan içeriği
Her vegan eserin, cruelty free özelliği taşıdığının altını çizen Gönül, eserlerin test kademelerinde hayvanları kullanmanın veganlığa alışılmamış olduğunu belirterek kelamlarına şöyle devam ediyor: “Her vegan eserin, cruelty free özelliğindedir; fakat her cruelty free içerik, vegan olmayabilir. Test kademesinde kullanılmasa dahi, hayvanlardan sağlanan hususlar eser içeriklerinde yer alabilir. Sürdürebilirlik stratejisini, eser geliştirmeden üretime ve paketlemeye kadar uzanan tüm süreçlerde göz önünde bulunduran Sapro ailesi olarak, bünyemizde yer alan tüm eser formülasyonlarında %100 vegan içeriği sunuyoruz ve eserlerimizin hiçbiri hayvansal rastgele bir bileşen içermiyor.”
Uluslararası “Vegan Sertifikası” ile belgelendiriyoruz
Cilt sıhhati ve sürdürülebilirliği açısından, solüsyonlarda aloe vera, papatya özü, uçucu yağlar, zeytinyağı üzere bitkisel kaynaklı bileşenlerin de yer aldığını söyleyen Gönül, “Ar-Ge ünitemiz tarafından titizlikle geliştirilen formülasyonlar, ISO 17025 Laboratuvar Akreditasyonu Sertifikası’na sahip laboratuvarımızda denetim edilerek istekli kullanıcı testleri ile denetleniyor. Bu sayede, birebir insan üzerinde tesirleri izlenen eserler hakkında daha fazla bilgi sahibi olmamız mümkün hale geliyor. Private Label ıslak mendil üretiminde dünyanın sayılı üreticilerinden biri olarak, PL üretimini gerçekleştirdiğimiz eserlerde, markaların talepleri doğrultusunda, eserlerimizi memleketler arası yetkili kurumlarca verilen Vegan Sertifikası ile belgelendiriyoruz” açıklamasında bulundu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
