18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü hasebiyle Osmangazi Belediyesi tarafından Milletlerarası Murad Hüdavendigar Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde Türk Milleti’nin varoluş destanının anlatıldığı bir söyleşi düzenlendi.
Osmangazi Belediyesi’nin eğitime kazandırdığı ve 80 ülkeden öğrencinin bir ortada eğitim aldığı Memleketler arası Murad Hüdavendigar Anadolu İmam Hatip Lisesi, 18 Mart’ta manalı bir programa konut sahipliği yaptı. Büyük Destan Çanakkale Zaferi’nin 108. yılı münasebetiyle düzenlenen söyleşide yerli ve yabancı öğrenciler, tarihin akışını değiştiren destansı çabayı ayrıntılarıyla dinleme imkanı buldu. Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan’ın konuşmacı olarak katıldığı söyleşide Osmangazi Belediye Lideri Mustafa Dündar da öğrencilere 108 yıl evvelki kutlu zaferin değerinden bahsetti.
Türk Milleti’nin tarihinin kahramanlıklarla dolu olduğunu tabir eden Lider Dündar, Çanakkale Savaşları’nın da emperyalist güçlerin Osmanlıyı yıllarca kuşatarak adım adım bitirme noktasına getirdiği bir anda Türk Milleti’nin inanılmaz gayretinin ortaya çıktığı bir destan olduğunu söyledi. Dündar, “Çanakkale’de Türk Milleti, ümmet olarak bir ortaya gelerek emperyalist zihniyete karşı bir uğraş verdi. Büyük bir inançla ümmetin bir ortada toplanması, düşmanı Çanakkale’nin soğuk sularına gömdü. Hiç unutmamalıyız ki, o günden bugüne haçlı zihniyeti hiçbir vakit emellerinden vaz geçmedi. O yüzden kendi içimizde ufak problemlerle birbirimize düşmanlık beslemeyeceğiz. Problemlerimiz elbette olabilir fakat bir halde çözeriz. Vatanımız ve devletimiz için bir bütün olarak kalacağız. 15 Temmuz hain işgal teşebbüsünde de Türk Devleti ve milleti gaye alındı. Tekrar milletçe, bir ve canlı olarak bu saldırıyı da püskürttük. Ebediyen tek yumruk olarak bunlara fırsat vermeyeceğiz. Allah’ın müsaadesiyle bu millet ayağa kalkmıştır. Yolumuza devam edeceğiz.” dedi.
Dündar: “Zor günlerde kenetlenmesini bilen bir milletiz”
Ülke olarak büyük afetler yaşadığımıza ve güç günlerden geçtiğimize dikkat çeken Lider Mustafa Dündar, “Rabbim, tüm vatandaşlarımızın yardımcısı olsun. Bu badirelerden da birçok ders çıkarmamız lazım. Akşam güçlü olarak yattık, sabah yoksul olarak kalktık. Dün karnımız toktu, bugün bir kuru ekmeğe muhtaç olabiliriz. Lakin çok şükür bu sıkıntı günlerde de millet ve devlet olarak kenetlenmesini bildik. Oradaki enkazın tekrar ayağa kalkması için herkesin omuz omuza çalıştığına şahit olduk. Allah, devletimize ve milletimize zeval vermesin.” tabirlerini kullandı.
Yerli ve yabancı öğrencilerin ağır ilgi gösterdiği programda Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan da Çanakkale Savaşları’nın Türk ve dünya tarihi açısından ehemmiyetini, sebep sonuç münasebetini birtakım evrak ve fotoğraflarla anlattı.
Çanakkale Savaşları’nın 1. Dünya Savaşı’nın bölgesel gayretlerinden birisi olmakla birlikte, savaşın sonucunu ve Osmanlı Devleti’nin durumunu etkileyen en kıymetli çarpışmalarının başında yer aldığını anlatan Doç. Dr. Arslan, “Müttefikler, 18 Mart 1915 günü güçlü armadalarıyla boğaza yüklenmişlerdir. İtilaf donanmasının teknolojik ve silah üstünlüğüne karşılık yalnızca iki uçakla gerçekleştirilen hava keşif raporlarına bağlı olarak Türk topçusunun gerçekleştirdiği isabetli atışlar ve Nusret’in döktüğü mayınlar 18 Mart’ta işe yaramış, müttefik donanmasının en büyük gemileri batırılmış, Çanakkale geçilememiştir. Çanakkale’yi denizden geçme teşebbüsü başarısız olunca, İtilaf kuvvetleri bu kez amfibi harekâtıyla Gelibolu Yarımadası’na yüklenmiştir. 25 Nisan 1915 şafak vakti başlayan harekât, yarımadada 8,5 ay sürecek kanlı muharebeleri başlatmış, müttefiklerin Ağustos ortalarına kadar süren taarruzları Mehmetçiğin ulu direnişiyle durdurulmuştur. 19. Tümen Kumandanı Yarbay Mustafa Kemal, Anzakların yaklaşma istikamet ve hareket biçimlerini tespit edip kendi inisiyatifiyle 57. Piyade Alayı ve bir dağ bataryasını Kocaçimentepe ile Conkbayırı istikametinde yürüyüşe geçirip Gelibolu Yarımadası’nın hâkim noktasını elde tutmuştur. Mustafa Kemal Conkbayırı’nda “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek vakit içinde yerimize öbür kuvvetler ve kumandanlar gelebilir!” buyruğu ile Mehmetçiği cesaretlendirip düşmanı olduğu yerde durdurmuştur.” dedi.
“Tarihimizi genç jenerasyonlara aktarmalıyız”
18 Mart Zaferi’nden sonra karada başlayan muharebelere gençlerin de katıldığına vurgu yapan Arslan, “Eli kalem tutması gereken bugünkü lise 10. sınıf talebelerine varıncaya kadar binlerce vatan evladının yanında, askerlikle mükellef olmayan birçok kişi de istekli olarak muharebelere katılmıştır. Çünkü Çanakkale’deki kanlı muharebeler, İngiliz tarihçi Aspinal Oglander’in tabiriyle ‘Türklerin çiçeklerini (yani geleceği olan gençlerini) elinden almıştır’. O gün Çanakkale’de şehit olanların hepsinin tek hedefi vardı; Vatanın aziz toprağını talan etmeye gelen düşmanı durdurmak ve geldiği yere geri göndermek. Bugün de millet olarak geleceğe inançla bakabilmek için tarihimizi gelecek jenerasyonlara en hakikat bir formda öğretmek gerekir. Bu sebeple de tarihimizin değerli bir dönüm noktası olan Çanakkale Savaşları bütün taraflarıyla bilinmeli ve genç kuşaklara öğretilmelidir.” diye konuştu.
Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan söyleşide Türk savunma sistemi, kara çıkarmaları, 29 Ekim 1915 Tasvir-i Efkar Gazetesi üzere görselleri de iştirakçilere sundu.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
