İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, sarsıntı felaketinin akabinde kentteki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir sefer daha buluştu. Zelzelenin birinci gününden bu yana bölgede yapılan faaliyetler ve İzmir’deki muhtemel bir sarsıntıya karşı alınan tedbirlerin anlatıldığı toplantıda konuşan Lider Tunç Soyer, “Ancak ortak akılla, dayanışmayla büyük felaket ihtimalleriyle başa çıkmamız mümkün” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki geniş iştirakli uyum toplantısında sivil toplum temsilcileriyle sarsıntı gündemiyle buluştu. Toplantıya Çanakkale Belediye Lideri Ülgür Gökhan, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Şükran Işıklı, Suphi Şahin, çok sayıda sivil toplum kuruluşunun temsilcileri katıldı.
Soyer: “Kalıcı ilgiyi sürdüreceğimiz yer Osmaniye”
Bu toplantılara devam edeceklerini tabir eden İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, arama kurtarma çalışmaları başlarken AFAD’ın Osmaniye’yi İzmir ile eşleştirdiğini ve Osmaniye’yi ayağa kaldırmak için çalışacaklarını söyledi. Lider Soyer, “Osmaniye’ye çok daha güçlü ve organize dayanağı sürdürmemiz gerekiyor. Binin üzerinde can kaybı var. 250’nin üzerinde bina yıkılmış durumda, bin 700 bina da ağır hasarlı olarak oturulamaz durumda ve derhal yıkılması gerekiyor. Osmaniye’nin yanı sıra öbür bölgelerde Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta da varlığımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Fakat kalıcı bağlantıyı sürdüreceğimiz yer Osmaniye diye düşünüyoruz. Osmaniye’de yaraların sarılması süreci; aylar, yıllar sürecek lakin daha sonrası da var. Tarım, turizm, sanayi, esnaf bitti. Bunların hayatiyet kazanması için çok önemli dayanağa gereksinimleri olacak. Bizim o bölgede örneğin tarımla ilgili yapacağımız çok şey var. İzmir tarım konusunda Türkiye’de bir liderliği üstlendi ve bununla ilgili birçok adım atıyor, Osmaniye köyleri ile ilgili de yapacağımız çok şey var. Bundan sonrasında amaçlarımızdan biri bu. Sürdürülebilir ve kalıcı münasebetleri Osmaniye ile sürdürmek konusunda sizlerle işbirliği yapmak istiyoruz” dedi.
“Birlikteliğimizin iki temel nedeni var”
Buluşmaların iki temel nedeni olduğunu söyleyen Lider Soyer, “Eğer gücümüzü, kaynaklarımızı ve gücümüzü birleştirirsek, İzmir’de bir afet anında tertibi tüm kentin kılcallarına yayacak kapsayıcılık içinde yürütebiliriz. Sarsıntı acil yardımı nedeniyle başlayan bu birlikteliği, bu iki ana aks üzerinde sürdürmeyi umut ediyoruz. Hem Osmaniye’ye sürdürülebilir kalıcı takviye, bundan sonra Osmaniye’nin yine inşasında orada İzmir’in bütün gücünü seferber edebilmek, ikincisi de İzmir’in zelzeleye hazırlığı noktasında, afet halinde neler yapabileceğimizi birlikte örgütlemek. Bu iki temel için bu birlikteliğimizi sürdürmek arzusundayız” dedi.
“İmar affı ve barışı Anayasa’da engellenmeli”
Depreme dirençli kentler yaratmak için yapılacak çalışmalara devletin de takviye vermesi gerektiğini söyleyen Soyer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesinin yüzde 10’unu bu kenti zelzele dirençli kent haline gelmesi için ayıracak. Birebir talebi hükümete de yöneltiyoruz. Bizim ayırdığımız kadar onların vermesi gerektiğini düşünüyoruz bu kent için. Bu da yetmez… İmar affı, barışı ismiyle yapılan düzenlemelerin Anayasa’da engellenerek hiçbir otoritenin, hükümetin imar affı ya da barışı ismi altında düzenleme yapmasına imkan bırakılmaması lazım” dedi.
“Şov olsun diye yapılmıyor”
Yaşanan felaketler karşısında birlik ve beraberlik vurgusu yapan Lider Soyer, “Bunlar göstermelik, gösteri olsun diye yapılan toplantılar değil. Canımız çok yandı. Bundan sonrasında İzmir’de emsal bir felakette bu kadar ağır bedeller ödememek için, ağır mağduriyetler yaşanmaması için ne yapmamız gerekiyorsa onun yanlışsız yanıtlarını birlikte bulmaya çalışmalıyız. Hepimiz bu kentte yaşıyoruz, hepimiz aslında tıpkı yazgısı paylaşıyoruz. Birbirimizle çok daha âlâ bağlantı içinde olmalıyız. Birbirimizi çok daha âlâ dinlemeliyiz. Lakin ve lakin bir ortak akılla, dayanışmayla büyük felaket ihtimalleriyle başa çıkmamız mümkün” dedi.
Gökhan: “Tecrübenizden yararlanmak istiyoruz”
Çanakkale Belediye Lideri Ülgür Gökhan, “Adıyaman ve Hatay’da sizin itfaiyeniz ile birlikte bizim itfaiyemiz hareket etti. Bizim arkadaşlarımızı koruyup kollamışlar. Çok teşekkür ediyoruz. İzmir’i devamlı takip ediyoruz. Çiğli’de Egeşehir’in yapı laboratuvarını inceledik. Birebirini biz de kuracağız. Çanakkale de zelzele bölgesi biliyorsunuz. Sizin kooperatifleşme suretiyle hayata geçirdiğiniz Halk Konut projenizdeki deneyiminizden yararlanmak istiyoruz” diye konuştu.
“İskenderun küçük İzmir’di”
Depremde istekli arama kurtarma yapan uzman hekim Funda Müftüoğlu, “3 dağcı arkadaş zelzele bölgesine yola çıktık. 6 saat yolda kaldık, bize eşlik eden araçlar içinde en çok İzmir İtfaiyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi yardım araçları ve tırları vardı. Sizin şahsınızda İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ve yardım sunan tüm İzmir halkına teşekkür ediyorum. Ben İskenderun’da çok fazla İzmir gördüm. İskenderun küçük İzmir’di. İzmir kendi ismiyle de orada büyük İzmir olduğunu gösterdi” dedi.
“Bizim varlığımızla sizin varlığınız aynı”
Hatay Toplumsal Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Lideri Vecih Fakıoğlu, “Depremin birinci gününden çok kısa bir mühlet sonra liderimiz sivil toplum kuruluşlarını topladı. İzmir’de yaşamaktan o kadar memnunum ki, sizin varlığınız bizim oradaki varlığımızla tıpkı. Dayanak, proje manasında lakin bu kadar hoş projelerle takviye verilebilir” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
